slow down

  1. Verb hızını kesmek
  2. Verb hız kesmek
  3. Verb ağırlaştırmak
  4. Verb yavaşlamak
  5. Verb yavaşlatmak
  6. Verb hızını yavaşlatmak
  7. Verb yürüyüşünü yavaşlatmak
yavaşlama, (üretimde) azalma, (işveren-işçi ilişkilerinde) işi kasten yavaşlatma. Noun
doların dışarıya akışını yavaşlatmak Verb
dışarı dolar akımını yavaşlatmak Verb
sınai gelişimi ağırlaştırmak Verb
sanayi inin gelişmesini yavaşlatmak Verb
sanayinin gelişmesini yavaşlatmak Verb
enflasyonun hızını kesmek Verb
yatırımları yavaşlatmak Verb
konjonktürü yavaşlatmak Verb
işin gidişini yavaşlatmak Verb
fiyatların yükseliş hızını kesmek Verb
fiyatların yükselme hızını yavaşlatmak Verb
Sakin ol! Sentence
yavaşla(t)mak, gecik(tir)mek, (hız) azal(t)mak, yavaştan almak, acele etmemek.
He slowed the car down.
Economic growth has slowed down dramatically. He needs to slow down a little or he'll get an ulcer.
To slow up (to a stop): Çabucak hızını kesip durdurmak.
yavaşlatmak Verb